Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, makamında bir basın toplantısı düzenleyerek; Zonguldak’ta yapılan çalışmalar ve medyada çıkan haberlerle ilgili gazetecilere bilgi verdi.
Alan; “Adliye orada”, diyerek iddia sahiplerine rest çekti.
Alan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“KÖPRÜ ÖMER SELİM ALAN İSTEDİ DİYE YIKILMIYOR, RİSK OLUŞTURUYOR”
“Balıkpazarı tapulu alan olduğu için meydan yapamıyoruz. Köprünün de yıkılması ile beraber aslında güzel bir meydan çıkar ama şartlar uygun değil. Belediye binasının yerini de vatandaşa kazandıralım diyoruz. Hayallerimiz var.
5 Nisan 2022 tarihinde 80 esnafa tebligat çektik. Riskli yapı olarak burası tescil edildi. Köprü altından 92 bağımsız dükkan var. Normalde 86 tane var. Ama bazı dükkanlar birleştirilmiş. Orada 82 tane ecrimisil ödeyen kişi var. İzinsiz dükkan birleştiren 10 dükkan var. 2.5 milyon ecrimisil borcu var orada. Biz Acılık Avm'de ilk öncelik sizsiniz dedik. Esnafımızla bir araya geldik konuştuk. Rapora bakın itiraz yok. Rapor doğru değildir diyen yok. Bu köprü Ömer Selim Alan istiyor diye yıkılmıyor. Bakanlık riskli yapıların konumunu istedi. Seçim zamanı bize dememişti o yüzden oy verdim diyen esnaf arkadaşların Zonguldak kaygısı yok. Ticari kaygılarla bunu konuşuyorlar. Yarın orada olacak bir faciada bir Allah kulu bunun hesabını veremez. Ecrimisil ödeyen esnaflarımızın normalde öncelik verilmesi veya yer gösterme gibi bir hakları olmadığını herkes biliyor. Mağdur olmamaları için kendilerine söz vermiştim.”
“AĞBABA’YI YANLIŞ BİLGİLENDİRMİŞLER”
“Veli Ağbaba kendi sosyal medya hesabından yaptığı Fevkani açıklaması beni üzdü. Ağbaba yanlış bilgilendirmiş. Şehrimizden bi haber iki tane CHP vekili var. Vekillerimizden ben şunu beklerdim. Selim Hoca bir çayını içmeye geleceğiz köprü ile ilgili planlarınız nedir diye sorsalardı keşke. Çağırsalar ayaklarına da giderdik. Veli Ağbaba yanlış bilgilendirmeden dolayı çok talihsiz bir açıklama yaptı.”
“KİRA ÖDER GİBİ TAPU SAHİBİ OLACAKLAR”
Köprüaltı esnafımızı önümüzdeki hafta davet edeceğiz. Acılık'ta inşa edilen iş merkezinde öncelik onların. Satış ofisi kurulacak. Bakanımız ile esnafın mağdur olmaması için uğraştık. 3- 4 tane esnaf arkadaş sürekli ona buna gidiyor. Kendi menfaatlerini düşündükleri için bu işleri köpürtüyorlar. Esnafa ne gibi öncelikler tanınacak? Yüzde 20 peşin indirimi var. Yüzde 10 da köprü altı indirimi sözünü aldık. Mesela peşin alamayacak. Devletimiz en uygun faiz üzerinden kredilendirme yapacak. Kira öder gibi tapu sahibi olacaklar. Bazı arkadaşlar bu işleri siyasi mecralara taşıyorlar."
“BEYAZ MASAYA 55 BİN TALEP GELDİ”
“Zonguldak Belediyesi'nden memnuniyette ilk üçte. Beyaz masaya 16 ayda 55 bin talep geldi 50 binini bitirmişiz. Vatandaş artık belediyede muhatap bulabiliyor. Son iki ayda 13 bin talep geldi. Günlük 200 talep geliyor. Bir hanımefenfi beton duvar istemiş. Aradım. Kendimi tanıttım. Oda bana ben İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yum dedi. İnanmadı onu arayacağıma. Şaşırdı tabi." dedi.
“BAHANE ÜRETMİYORUZ”
"Sayın Cumhurbaşkanımızın Zonguldakta pozitif bakış açısı ile kaybettiğimiz yılları kapamak istiyoruz. Biz koşmaya devam edeceğiz. Zonguldak'a söz verdik. Oy istemeye gitmeyeceğiz. Yaptıklarımızı anlatacağız. Üç vekilimiz, il başkanımız, ilçe başkanlarımız her yerde hizmet ediyoruz. Biz birlik halinde hizmetleri istiyoruz. Benden hiç duydunuz mu pandemi bahanesini? 2024 vatandaşımızın karşısına çıkıp anlatacağız. Belediyemizde bin kişi çalışıyor. Nüfusumuz 100 bin. 100 kişi belediyede bir personelimiz temsil ediyor. Motivasyon bozulmaması lazım." dedi.
“KONUŞACAĞINA SAVCILIĞA GİTSİN”
"Son zamanlarda çıkan haberlerle ilgili biri bir şey biliyorsa ve bunun devletimize ve belediyemize zarar verdiğini düşünüyorsa ve ortada kamu zararı olduğu ifade ediliyorsa bunun basın yoluyla konuşulmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Bu tip konuşmalar iftiralar gerçeği yansıtmamaktadır. Çıkıp konuşan arkadaşların ellerinde belgeleri varsa Cumhuriyet Savcılığı orda gidip gereğini yapsınlar. Ama bunu yapmayıp da basın yoluyla ellerinde bilgi ve belgeler olmadan bu şekilde konuşmalarını doğru bulmuyorum. Hepimizin devlet ve adalet karşısında boynumuz kıldan incedir. Mustafa Çağlayan dava arkadaşımız ve kardeşimiz. Bundan birilerinin rahatsız olması da beni bağlamıyor. Aramızda ne kan davası var nede mal davası da vardır. Barışmasını bilmeyen de kavga etmeyecektir. Bu bizim aile içi meselelerimizdir. Biz Mustafa Çağlayan ile ilgili bir sıkıntı içinde değiliz. Mustafa Çağlayan’ın ağzından bir laf var mı? Bununla alakalı Mustafa Çağlayan bir konuşma yapmıyorsa diğerlerine ne oluyor? İsmini zikrettiğiniz o arkadaş adli makamlara gidipte gereğini yaparsa daha mantıklı olur. Öyle basında çıkarak konuşarak olmaz işler. Bununla alakalıda bir yasal süreç devam ediyor. Çiğ yemedik karnımız ağrımıyor. Bunlara gülüp geçiyorum. Bunları ciddiye almıyoruz. Moral motivasyon bozmak ve hız kesmek için özellikle art niyetli hareket eden bir güruh var. Bu işlerde sürekli onların başlarının ağzından çıkıyor. Basına da yol gösterecek biri değiliz. O bunu demiş şu bunu demiş diyerek olmaz bu işler. Yargıya intikal eden bir süreç olduğu için bununla alakalıda daha fazla konuşmanın doğru olmadığını düşünüyorum."