RANT SERÜVENİ GAZMI KESTİ ?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

RANT SERÜVENİ TAM GAZ!!!

 

Şimdi size bahsedeceğim konu Ereğli’de her gün duymaya alışık olduğunuz, ancak Belediye yöneticilerinin insanların gözünün içine baka baka inkar ettiği, İnşaat sektöründeki birçok güçlü firmanın bedeli karşılığında faydalandığı İmar rantlarından biri. Sektördeki herkesin bildiği, ama sektördeki  birçok kişinin yarın belki bana da bir kıyak olur ve-veya yarın benimde işim düşer umuduyla üç maymun oynadığı dönme dolaplardan birinden bahsedeceğim.

 

Yer Uzunmehmet Mahallesi… Uzunmehmet deyince hani halk dilinde Doktorlar Sitesi olarak bilinen, Ereğli’nin en büyük rantının döndüğü yerlerden biri!

 

Bahse konu Uzunmehmet Mahallesinin 57 ve 21. Parselinde Ereğli Belediyesi öyle hummalı çalışmalar yapıyor ki, akıllara zarar! Konu biraz teknik olduğu için çok fazla detaya girmeden olayı anlatmak istiyorum. 

 

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdare Dava dairesince 16.06.2017 tarihinde  2017-1527 nolu kararı  ile 19 nolu Plan Notu (Açığa çıkan bodrum katlara emsal haricinde iskan verilir) kararını iptal etmiştir.  Karar, 26 Temmuz 2017 tarihinde de Ereğli Belediyesine tebliğ edildi. Mahkeme kararı olmasına rağmen ve Mahkeme kararını harfiyen Belediyenin uygulaması gerekirken  Ereğli Belediyesi tarafından bu karar hiçe sayılarak aynı tarihlere yakın zamanlarda  birçok yakın, tanıdık, tanışık, eli açık müteahhitlere ruhsatları mahkeme  kararına rağmen, hiç böyle bir karar yokmuşcasına Ruhsat verdi.  Yani Ruhsatlarda imzaları olanlar Görevini kötüye kullanarak firmalara çıkar sağlamaya yönelik kanunları ve mahkeme kararlarını ihlal ettiler. 

 

Uzun zamandır Uzunmehmet Mahallesi 57. Parselde arsa toplayan ve İzale-i Şuyu ile arsanın çoğunluğunu alan Ereğli Belediye Meclis Üyesi ve Ereğli Belediye Spor 2. Başkanı Halil Bozkuş  bu alana inşaat yapmak ister. Ancak inşaatı kendi yapmayarak oraya müteahhit arayışına girer. Önce yeni davasının arkadaşı bir müteahhitle çalışma yapar ve bu arsaya kanunlar çerçevesinde 42 Daire yapılacağı tesbiti yapılır. Bu tesbitle birlikte parsel üzerindeki ortaklarla anlaşma yapılır. Ancak işi başka bir müteahhit alır. 

 

Tabii arsa sahibi Belediye Meclis Üyesi olunca, Belediye Başkanı üzerinde büyük etki sahibi olunca, Belediye’de her söylediği kanun gibi geçerli olunca şartlar zorlanıyor!!! Ve mahkeme kararlarına ve kanunlara rağmen kıyak çözümler aranıyor.

 

Sonra Mahkeme kararları ve  İmar Kanunu inşaat alanları emsali geçemez maddesi varken bu arsaya emsal 2 katı uygulanır. 

 

İmar Kanununun 24. Maddesinde “… Parselasyon planları yapılmayan hiçbir İmar adasında tevhid, ifraz yapılamaz ve inşaat ruhsatı verilemez” amir hükmünde hüküm olmasına rağmen ve yine İmar Kanununda, “ Mülkiyeti aynı kişide olsa dahi iki parsel  tek parsele dönüştürülmeden İnşaat Ruhsatı verilemez” hükmü açık iken bu alana  İnşaat Ruhsatı alınır. ( Ruhsat alınıyor, Ruhsat alındıktan aylar sonra diğer parsel Elektrik kurumundan ihale ile alınıyor!)

 

Öte yandan Ankara Bölge İdare Mahkemesi Ereğli Belediyesinin 19 Nolu plan Lotunu ( Bodrumlara emsal harici iskan verilmesi) kararını iptal etmesine rağmen  karar da hiçe sayılıyor. 

 

Tabi iş bununla bitmiyor. Olaya çevre parsellerden itiraz sesleri yükseliyor ve konu yargıya taşınıyor. Yargı Encümen kararıyla yapılan ifraz işlemini iptal edip, bu alanda 18 Uygulaması  (parselasyon planı yapmayı) emrediyor.  Her türlü ranta istediğinde çözüm bulan Ereğli Belediyesi bu alanda 18 Uygulaması yapmaya başlıyor. İlk 18 uygulamasında, DOP (Düzenleme ortaklık payı) oranı yüzde 36 çıktığı için, malum müteahhit 1000 m2 arsası ufaldığından Belediye düzenleme alanının 3 katına çıkartarak, DOP alanını yüzde 28’lere düşürerek müteahhite hukuk dışı 77 daire yaptırmanın telaşına düşmüştür.  Bu şekilde 18 Uygulaması Belediye Encümenine geliyor. Belediye Encümeni Reşat Latif, İhsan Yazıcıoğlu, Sezai Meriç’in onay vermeyip, şerh vermelerine rağmen Belediye Personeline Mobing uygulanarak 42 daire hakkı olan arsaya 77 dairelik rant sağlanarak encümende onaylanıyor. 

 

Şimdi Encümen kararı askıda! Mağdurların ve duyarlı vatandaşların itirazını bekliyor!!! Ruhsatı aylar önce alınan arsanın Projeleri Müteahhit firmanın internet sitesinde satışa sunuluyor, 18 Uygulaması ile kanunlar hiçe sayılarak alınan Ruhsatı geçerli kılabilmek için takla üzerine takla atılıyor!!!

 

Sonuç;

 

Normal şartlarda 5 katta 7.250 m2 inşaat yapması gerekirken, yapılan katakülle ile bu alan yaklaşık 13.250 m2 inşaat ruhsatı alınmıştır. 

 

A3 olan yere Garaj üzeri 5 kata kadar hakkı var iken, yaklaşık 160 m2 lik 42 daire hakkı olan arsa birden bire 9 kata çıkıyor ve  77 daireye ulaşıyor.  

 

Yani , Ereğli Belediyesinin hokus pokus yeteneğiyle , 35 dairelik yeni rant ortaya çıkıyor. Hemde bir katta 9 daire var, sanırsın öğrenci yurdu veya okul yapılıyor!!! 

 

35 daire bugünkü bedellerle 400 bin TL’den 14 milyonluk fazladan rant sağlanıyor!!!

 

Görevi kötüye kullanma, Kişiye haksız çıkar sağlama, mahkeme kararlarına uymama, haksız rant sağlama gibi birçok suçun işlendiği bu dosyalar sanki bana Belediyede ve çevresinde “Organize Suç Örgütü” gibi çalışma yapan bir gurubun olduğu izlenimi doğuruyor!!! 

 

Peki, Devlet gereğini yapıyor mu? Er yada geç adaletin işleyeceğine inancım tam. Elbette, birileri bu yapılanların hesabını hukuk önünde verecektir.

 

Ereğli Belediyesi Kanunlara uyup, ada bazında parselasyon planı yapsaydı, bu kişiye  3600 m2 imar parseli verip, bu parselede 160 m2’den 38 daire inşaat yapma hakkı vardı. Ama şuanda, alicengiz oyunlarıyla 160 m2’den 77 daire yaptırılmaya çalışılıyor! 

 

Şimdi rantla işi olmadığını, haram yemediğini meydanlarda konuşmaya başlayan Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’a soruyorum?

 

Bu yazdıklarımdan haberin var mı? Haberin yok olduğunu iddia ediyorsan, o koltukta oturmana gerek var mı? 

 

Yasa ve kanunları hiçe sayarak bu rantı ne için sağlıyorsun?

 

Mahkeme kararlarını  ve yasaları dahi göz ardı ederek, Halil Bozkuş için niye bu kadar risk alıyorsun?

 

Belediye Meclis Üyesi arkadaşın olduğu ve Başkanlığın sürecinde sırf sana karşı emekleri karşılığında kıyak mı yapıyorsun? Başka yaptığın kıyaklar var mı? Bunları da sen açıklayacak mısın? Yoksa ben devam edeyim mi?

 

14 trilyonluk yeni rantı karşılıksız mı sağlıyorsun?

 

Bu yapılanlar karşılığında şahsına veya yakınlarının birine daire ve-veya maddi menfaat aldın mı?

 

Yoksa, bu rant karşılığında Çocuk Esirgemi Kurumu, LÖSEV, Hayır kurumları gibi yerlere bağış zorunluluğu mu getirdin? 

 

Amme hizmetimi yapıyorsun?

 

Şimdi bizim sana nasıl inanmamızı bekliyorsun? Hani tavus kuşunu bilirsin, kafa kumda ama diğer yerler meydanda Cancağazım,

 

Bu yazım aynı zamanda bir suç duyurusudur!!!

 

Serkan Kardeşim, hani  geçen haftaki yazımın altına koyduğun yorumda beni yalan ve  iftira ile suçluyordun ya, Yalan ve iftira atmadığımın hepsini sana tek tek ispat edeceğim. Dur daha bitmedi! Yeni başladım, Devamını bekle! O yazılarını beğenenleri de ekle! 

 

Yok öyle yorum yazarak, karalayarak,  benim üzerimden birilerini mesaj gönderip,  iki güzel cümle, birkaç sitem,  iki takla bir tekme! 

 

Sen bu yazdıklarımın hepsini bir araştır, Seçim bütçesini de kim ne kadar vermiş iyi bir incele! Senin bilgilerin çok eksik bence!  

 

Her ne kadar Ak Parti Zonguldak Merkez İlçe Başkanlığının VEFA yemeğine katılmasa da, Ereğli'de aynı akşam VEDA yemeğine katıldı. 

 

Ben belki üzüyorumdur ama sen Cancağzımı üzme!

 

HAKSIZ KAZANÇ VE RÜŞVET ALMAK GÜNAHTIR!!!

 

Belediyelerde rüşvet ve avanta dedikoduları hiç bitmez. Heleki bu dedikoduları kesecek eylemleri zamanında gerçekleştirmez iseniz,  sokaktaki boyacısından simitçisine kadar sakız olursunuz! 

 

Şimdi size soruyorum; siz Belediye Başkanı olsanız ve sizin yardımcınız ve imarınızda çalışanlar ile ilgili rant ve rüşvet  iddiaları sokağa düşse ne yaparsınız? Hemen verdiğiniz cevabı duyar gibiyim.

 

Görevden alırım!!!

 

Tabi bu işlerle ilginiz yoksa görevden alırsınız. Sistemi rüşvet dönmeyecek ve şeffaf bir şekle sokarsınız. İyileştirmeler yaparsınız. Rüşvet ve avanta iddialarına bile kayıtsız kalmaz, yasal çerçevede hemen gereğini yaparsınız.  Kişilerin yorumlarından çok, yasaları ve sistemi çalıştırırsınız. 

 

Ama bu çark sonuçta size akıtıyorsa, Yani siz bu işten nemalanıyorsanız asla görevden almazsınız. Bu avanta ve rüşvet parası size tatlı gelmeye başlayıp, yani helal olarak aldığınız maaşı, haram olarak aldığınız rüşvetler geçmeye başlarsa ar damarınız çatlar. Bu sefer yasaların ve kanunların çevresinden dolanmayı öğrenirsiniz. Ranta göre yönetmelik ve yasa bulmakta uzmanlaşırsınız. Öyle bir zaman gelir ki, rüşvet parası size öyle ballı gelir ki, ar damarınız öyle bir çatlar ki, hukuk ve yasayı da tanımaz hale gelirsiniz. 

 

Bu iş küçük rüşvetlerle başlar ancak rakamlar ve rant yükseldikçe olay Organize Suç Şebekesine dönüşür. Kısmen mafyalaşırsınız! Ses çıkartanlara aba altından sopa gösterirsiniz.  Rezilliklerinize üç maymunu oynamaya alışırsınız. Hergün korkulu rüyalar görmeye başlarsınız, ilkelerinizden tavizler verirsiniz. Basına, şikayetçi olanlara, mafya tipli adamlara, hatta kolluk kuvvetlerine kadar  bu sefer siz rüşvet dağıtmaya başlarsınız. Rüşvet ve avanta işini sürdürebilir hale soktuktan sonra da istesenizde altınızdakileri görevden alamazsınız Çünkü onlar da aptal değil, sizin açıklarınızı ve aldığınız rüşvetleri, kime, nasıl, ne şekilde verdiklerini açıklayabilirler! Paşa paşa gebe kalırsınız. Hani derler ya atalarımız “Dün yediğin hurmalar, sonra tırmalar”.

 

Kolay para adamı bozar onun için altınızdakine de güvenmiyorsanız, rüşvet verenlere “ Bu projeyi geçirmek için kaç para rüşvet verdin?” diye sorarsınız. Yani rüşvetin belgesi olmadığı için gizli bir otokontrol uygularsınız. Çünkü altınızdaki kişi 100 bin TL aldım deyip, 200 bin TL alarak paranın sadece yarısını sizinle bölüşebilir. Veya 100 TL alıp, ayrıca birkaç daire kendine almış olabilir. Resmi ve kayıt altındakini kontrol etmek kolaydır ama, gayri resmi ve kayıt dışındakini kontrol etmek güven esasına dayınır. Heleki sizde babanıza bile güvenmeyecek bir yapı varsa, gece uykularınız kaçar!!! Kardan ettiğiniz zarar bile uykularınızı kaçırır!

 

Rüşvet ve avanta ile ilgili şikayetler size ulaştığında, olayı anlamaya çalışırsınız. Şikayete gelene, belge varmı diye sorarsınız? Yani bir kamera kaydı, fotoğraf kaydı, ses kaydı alınmışmı onu öğrenmeye çalışırsınız. Belge veya resmi kanıt varsa, kendinizi kurtarmak için altınızdakini yakarsınız, eğer olmadığına emin olursanız, Huzur ve rahatlıkla gıygıdı yaparsınız. 

 

Tabi iş sokağa düştüğü için, meydanlarda “Ben haram yemedim, beni rüşvet aldı diyemezler” diye ahkam kesersiniz. Aslında bitmişliğin ve tükenmişliğin haykırışlarıdır o. Hoş, vatandaşın içine girip, “ Hamuduyla götürüyorum. Ne kurcalıyorsunuz, benim haberim olmadan buradan rüşvet mi alınır. Risk alıyorum, sonucuna ben katlanacam, çatır çatır rüşveti alıyorum. Hadi işinize bakın” diyemeyeceğine göre…

 

Şimdi bunları niye yazdığımı düşünüyorsunuz. 

 

Birilerine haksız kazanç elde ettirmeye vesile olmak, belki yasal olarak suç olmayacak şekle sokulabilir  ama  günahtır ve helal değildir. Heleki rüşvet almak hem yasal olarak suçtur hemde günahtır.  

 

Bu yazıyı eski bir Belediye Yöneticisiyle yaptığım sohbet ve onun tecrübeleri üzerine ondan edindiğim bilgilerle ve onun ağzından  yazdım. 

 

İnanın bu yazımda imada olsa kimseye yoktur kastım. 

 

Ama yarası olan varsa, Allah islah etsindir son lafım!!!

 

Ailenizle birlikte mutlu, umutlu, huzurlu bir Bayram geçirmeniz temennisiyle, Kurban Bayramınız Mübarek olsun… Hoşca ve dostça kalın…

 

Selam ve dua ile…