Tarih: 08.04.2020 20:13

Virüs insanı, Açlık insanlığı öldürür.

Facebook Twitter Linked-in

Açıklama şöyle: İçinde bulunduğumuz dönem tarımsal üretim sezonunun başlangıcı olması dolayısı ile çok önem arzetmektedir. Bir taraftan Corona virüs belası yaşlı ve genç kesimimizi eve kapatmışken diğer kesiminde hareketlerini kısıtlamıştır. Ancak mevsim itibari ile Toprak işlenmeyi, tohum ve fide toprakla buluşmayı, ağaçlar bakımı bekliyor.. Corona(Covid 19) salgını her gün artan rakamlarla kendini hissettirirken evde kal çağrıları ile evlerine kapanan halkımızın bağışıklık sisteminin korunması, güçlendirilmesi için güvenli ve ucuz gıdaya erişimi çok önemli hale geldi. Ancak bugüne kadar açıklanan önlemler arasında tarıma dair, üretime dair başlıkların yetersiz kaldığını görmekteyiz. Çiftçiye ödenen destekler 2019 yılına ait olup 2020 yılı destekleri ile ilgili veya ek destekleme argümanları oluşturulması ile ilgili maalesef bir gelişme olmamıştır. Özellikle mısırın yazlık ekildiği bölgemizde 21 il için verilecek 75 oranındaki yazlık tohumluk desteği kapsamına Zonguldak ili alınmamıştır. Yazlık tohum desteğinin 100 hibe ile ve tüm illeri kapsayacak şekilde yeniden ele alınmasını arzu ediyoruz. Salgının ilk günlerinde oluşan kaygı ile marketlerde gıda raflarının nasıl boşaltıldığı ortada.. Salgının tüm dünyayı etkisi altına aldığı gerçeği ile halen ithalat yolu ile idame ettirilen gıda arzının bu şekilde sürdürülemeyeceği artık aşikardır. Maalesef salgına temel gıdalarımızda dahi dışa bağımlı bir durumda yakalandık. O yüzden Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Tarım ve Orman bakanı ve iktidar mensupları bizim uzun süredir dillendirdiğimiz yerli ve planlı üretim konusunu gündeme getirmeye başladılar. Tarım ve Orman Bakanı?nın son açıklamasında en dikkat çeken konu ise, ironik biçimde ?İstiklal savaşımız sırasında bile bir gram gıda ithalatı olmadı.? vurgusu olmuştur. Bunu biliyor idiyseniz neden 18 yıldır güçlü iktidarınızda yerli üretime sırtınızı döndünüz ithalat politikaları ile başka ülkelerin çiftçilerini zengin ettiniz diye sormazlarmı.. Geçte olsa en azından durumun kavranmış olması bizce sevindiricidir. Ama söylemlerin eyleme dönüşmesi gerekir ki hiç kimse şüphe etmesin konunun takipçisi olacağız. Salgın elbette önlemlere uymak ve tıbbın Ar-ge çalışmaları ile belli bir süre sonra kontrol altına alınacaktır. Ancak içinde bulunduğumuz sezonda toprak işleyip tohum ekemezsek, fide dikemezsek önceden ekip diktiklerimize bakamazsak, fındıklarımızı gübreleyip hastalık ve zararlıları ile mücadele edemezsek önümüzdeki yıl büyük bir gıda açığı ile birlikte ekonomik olarak daha fazla güçlüklerle karşılaşmamız kaçınılmazdır. Bu nedenlerle; 1-Çiftçimizin önceki yıllardan hakettiği destekler ödenirken üretim yılı ile ilgili işletme sermayesine yönelik yeni destek ve tedbirler alınmalıdır. 2-Mazot, gübre,tohum ilaç gibi temel girdilerin destek oranı artırılmalı ve anında ödenmelidir. 3- Yazlık tohumluk desteği 75 oranından 100 oranına çekilmeli ve ilimizi de kapsayacak şekilde tüm iller için uygulanmalı ve üretim teşvik edilmelidir.. 4-Çiftçilerin Ziraat Bankası, Özel Bankalar ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları faizsiz olarak yapılandırılmalı, gerekirse silinmelidir. Önümüzdeki yıllarda daha vahim durumlarla karşılaşmamak için, tarım sektörünün stratejik önemini akılda tutarak, bütün olumsuzluklara rağmen halen var olan tarımsal üretim potansiyelimizi harekete geçirmek, her koşulda üretmek zarureti ile sektör bileşenleri tarafından bugünlerde seslendirilen `Tarımsal Üretim Seferberliği` ilan edilmelidir. Yerli üretimin güçlendirilmesi ile tüketicilerimizin de bu gıdalara uygun fiyatta sürdürülebilir bir şekilde ulaşmasının sağlanması da birlikte düşünülmesi gereken bir adımdır. Unutmayalım; Virüs insanı, Açlık insanlığı öldürür.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —