Allah, herhangi bir görüş sahibinin teorisini ölene kadar yada ölmezden evvel çürütmez.
Allah için zamanın mevhumu yoktur.
Daha sonra o kişinin teorisi ile bir başka kulu üzerinden tamamen tezat üretebilir.
Onun sırrını ancak Allah bilir.
İman ölçüsü olmayanın madde ölçüsü bir yere kadar olur.
Yalnızca madde ilmiyle uğraşanlar eninde sonunda muhakkak tıkanır, gidecek yol bulamazlar.
İnsan güvendiği kişi ile istemeden dahi doğruya kavuşur. Yeter ki anlama isteği içinde son bulmasın.
Maddenin özüne ulaşınca kişi Allah'tan başkasını bulamaz. Maddenin özüne, yani sıfır noktasına ulaşınca o kişi teklikten başka hiçbir şey bulamaz. Çünkü herşey o teklikten meydana gelmiş ve herşey o teklikle bir bütündür.
Herhangi bir mevzuyu yada fiziki bir maddeyi araştırmadan konuşan o işi anladığını düşünerek ona göre konuşur.
Bu tip insanların konuştuğunu dinleyenler de olacaktır. Bunları hiç araştırmadan kabul edenler ise büyük bir aldanış ta olabilir.
Bu yanlışlar en masum haliyle kafada bulanıklığa sebep olmaktadır.
Fikir birliği sağlanamayan herşey zıtlıkları ve düşmanlıkları doğurmaktadır.
Bir mevzuyu anladığını düşünenler bozuk itikâtlarına yoldaş ararlar.
Bu bozukluklar tez yayılır ve kolayca yoldaş bulunur.
İmanlı ve akıllı insanların lazım olduğu yer burasıdır.
Bozuk düşüncelerin son bulması ve doğruluk adına hareket etmenin zamanı bu andadır.
Bunun sonucunda, fikir ve düşünce birliği tam olacaktır.
Bozuk itikâtlar ancak dava adamlığı ile düzelir.
Herkes bu savaşa öncelikle kendini hazır etmeli, dilini ve kalemini ona göre yumuşatmalıdır.
Sapkınlığın azılısı denk gelirse ona özel muamele gerekir ki en azından o kişiyi kendimize düşman etmeyelim...
Biliyorsunuz sevgili dostlar, toplum her türlü manevi hastalıkların pençesinde harab oldu ve bu harabet hâlâ daha devam etmektedir.
Türlü türlü belalara maruz kalanlar, başına gelenlerin ne sebepten olduğunu dahi idrak edemiyor. Büyükler derlerdi; "Başına taş düşse sebebini yaptıklarında arayacaksın!" ama bugün geldiğimiz nokta değil taş dağ düşse çözemeyecek durumdadır. Cenabı Allah, bizi bu gafletten uyandırıversin, inşallah...
