Kitaplar her türlü oluşur çünkü onları yazdıran O ‘dur. Kendisini her topluma yada topluluğa okuyup anlayacağı dilde yazdırır ve yapılması gerekeni bildirir. Kaynak O ‘dur her şey O ‘ndandır.
Kitap yazanlarla sohbet etsek ve “kaleme aldıklarının kaynağı neresi?“ diye sorsak, hepsinin vereceği cevap aynı olur. Bunu iyi anlamak gerek…
Ancak en önemli mevzuumuz hatta en üzücü olanı diyebiliriz bu konuya, kitap okuyanlar mealcilik yapıyorlar yani anladığını düşünerek ona göre yaşıyorlar oysaki anlatılan ayrı yaşadıkları ayrı. Bir şey sorunca bahane çok ve hepsinin her şeye kılıfı ayrı. Mesela anlatılan yer İstanbul ama gidilen yer Ankara. Kitabı yazdıranda hata yok çünkü O Allah, yazanda da hata yok çünkü O ‘ndan geleni yazıyor.
Bütün oluşumların, topluluğun ya da cemaatin kitabı aynı güzellikleri anlatıyor. Okuyup uygulayanda ya da anlayanda sıkıntı çok, okuyanın kim olduğu belli değil çünkü gelen mesaja ilk muhalefet bizden. Okuduğundan bihaber olmak bu olsa gerek.
Oysaki güzel olan yerden baksak mesele hemen çözülecek. Güzel olanı görmek şer kapılarını kapatıp hayır kapılarını sonuna kadar açık tutmakla olur. Mesele şer kapılarını sonuna kadar kapatabilmekte yatıyor hatta hava bile geçirmeyecek şekle getirmek ki ne âlâ…
Hayır kapıları açık olan kişi hayatının her anında yemesinde içmesinde güzel olur ve kitabı tam yerinden anlar tam bağlı olur, artık onun her hali ibadet olur. Şer kapıları kapanmamış insan ise mutsuz olur, aksi huylu olur, huysuz olur, geçimsiz olur, hayatının her anından şüpheli olur. Hatta çevresindeki insanların ağzına cımbızı hazır tutar ve sözüm ona kendince hata ayıklayıcı olur.
Böyle olmasının en büyük sebebi okuduğu kitabı kendi mealciliği ile anlamasıdır. Rengârenk ve çeşit çeşit olan dünyayı tek tip, tek renk, tek anlam vb. despotluğuna katar ve bu şekilde kaybolur gider.
En güzeli ise neyi nasıl yapacağını bilmekte saklı…
Oku, iyi oku, tekrar oku, bir daha oku, bir daha bir daha bir kere daha hatta kırkla keramet kırkta sonra uygula. Doğru yaptınsa karşındaki kim olursa olsun hangi yaşamda olursa olsun ne yaparsa yapsın senin hiçbir okuduğundan veya konuştuğundan rahatsız olmayacaktır eğer karşınızdaki kişi rahatsız oluyorsa şer kapılarınızı kontrol etmelisiniz… Sorun varsa mutlaka ama mutlaka orada açık bir yer vardır böyle bir şey var ise okumayı ve konuşmayı kesmek gerekir.
Eğer tersini yaparsak karşımızdaki veya yanımızdaki insanların maneviyatlarını yıkmış, dünyalarını tahrip etmiş ve kalplerini incitmiş oluruz. En kötüsüde bu ölümsüz eserleri yazanları karalamış oluruz…