Bir yanda sağlığımız, bir yanda ekmek kavgası.
Evde bekleyen çocuklarımız.
Bakmakla yükümlü olduğumuz aile bireylerimiz.
Kalabalık bir ailem var.
Evime korona’dan önce 4 maaş giriyordu.
Şimdi ise emekli olan annem dışında maaşımız yok.
‘Ücretsiz izin’ saçmalığına kapıldık, gidiyoruz.
Bunları mağdur olduğum için söylemiyorum.
Allah’a şükür birikimimiz bizlere yetiyor.
Ama kamunun haykırışları, vicdanımı sızlatıyor.
Evine ekmek alamayan komşumu gördükçe, insanlığımdan utanıyorum.
Hükümet gün geçmeden yeni bir ekonomi paketi açıklıyor.
Ama somut olarak halen esnafın eline para geçmiyor.
Halk bankası tarafından verilecek olan 25 bin TL kredi + 25 TL kredi kartı taahhüdü halen askıda duruyor.
Bakan bey açıklamasında ‘işçi çıkarmayın kısa çalışma ödeneğine başvurun’ diyor.
Başvuran esnaf eli boş dönüyor.
Ücretsiz izine çıkanlara günlük 39 lira 24 kuruş (ayda 1.177 lira) verileceği belirtiliyor.
Ama buda vaatten öteye geçmiyor.
Kısacası esnafta, işçide aç kalıyor..
Evlerimizde kaldığımız sürece yakın zamanda bu belayı da atlatacağız.
Ama aklımızda yönetim şeklimizle alakalı nasıl tortu bırakacak bilmiyoruz?
Unutulmamalı..
Türkiye’de çarkı döndüren, küçük esnaftır..
Esnaf çökerse, Türkiye çöker..