Siyah Beyaz


ŞİDDETE HAYIR

Çok sevdiğim bir dostumun “senin bu konudaki fikirlerin azıcık değişik, yazsana bu konuyu” demesi üzerine…


Şiddet konuşalım bu hafta…

Doğada hiçbir hayvan beslenme ihtiyacını gidermeyeceği bir canlıya zarar vermez, insan dışında! 

Şiddeti, birine onu kötü hissettirecek, canını yakacak, onu üzecek şekilde fiziksel ya da psikolojik saldırı olarak tanımlayabilirim kısaca.

Ve yine şiddet, geri kalmış toplumların en yaygın iletişim şekli diyebilirim. Bu tür toplumlarda bir hiyerarşi vardır. Bireyselliğin adının bile geçmediği bu hiyerarşik düzende gücü yeten, gücünün yettiğinden bir şey istediğinde bunu ona bir çeşit şiddet yoluyla iletir. Örnekse; bir adam eve geldiğinde karnının acıktığını fark eder ve yemek yemesi gerektiği için eşine “sofrayı kur!” der. Yine bir başka örnekte zengin bir hanımın canı bir yorgunluk kahvesi çektiğinde, üç kuruş aylık ödediği evdeki erkek yardımcısına “bana bir orta kahve yap, balkondayım!” der. 

Yukarıdaki örneklerde şiddet öğesine rastlamadığını düşünüyorsan okumayı burada kesebilirsin. Bazıları bu emir kipli iki cümlenin şiddet neresinde ki son derece normal bir iletişim, diyebilir. Daha kötüsü; bu muameleye maruz kalan insanlar tarafından da normal karşılanabiliyor oluşu bu şiddet türünün.

Birinci örnekteki kadın hem fiziksel hem ekonomik anlamda, erkekten daha zayıf. Erkek tarafından verilecek bütün “komutları” yerine getirmek hayattaki tek rutini. İkinci örnekteki erkek yardımcı ise ekonomik anlamda daha zayıf olduğu hanımının iki dudağının arasından çıkacak yüksek desibelli bütün komutları yerine getirmezse işsiz kalacağına inanıyor.

 

Örnekler çoğaltılabilir ama kısaca; görece daha üstün ya da “avantajlı” olduğumuz insanlara daha az saygı duyarız. Az saygı ya da saygısızlık da şiddete dahildir.

 

Kadına, çocuğa, erkeğe, doktora, öğretmene, tezgahtara… Kısaca gücü yeten, gücünün yettiğine dibine kadar şiddet uygular. 

 

Kadına şiddetle mücadele ya da sağlıkçılara şiddete hayır ya da çocuğa kalkan eller kırılsın… Hiçbiri anlamlı ve amaçlı gelmiyor bana bu zırvalıkların.

 

İşin özü şiddetken bunu bile çeşitlendirip bölmüş ve meselenin özünden kaçınmışız toplumca. Ve bence bu durum çok da istemsiz değil.

 

Şiddete tümden karşı olmak, onu tümden reddetmek varken neden hiziplere ayırıp saçmalıyoruz ki? Mesela, kadına şiddete hayır diyenler erkeğe şiddete karşı değiller mi? Ya da çocuğa şiddete hayır diyenler kadına, sağlıkçıya, eğitimciye şiddet konusunda duyarsız mı?

 

Neden koskocaman bir ŞİDDETE HAYIR demiyor, diyemiyoruz? Acaba hepimiz bir şekilde o şiddetin esiri olabilir miyiz? Tümden hayatımızdan çıkarmak yerine bu karşıtlık meselesini şova dökerek pirim kasmak daha mı konforlu?

 

Görüşürüz…

 

 

 

  • BIST 100

    9828,66%0,56
  • DOLAR

    35,93% -0,12
  • EURO

    37,25% 0,49
  • GRAM ALTIN

    3279,74% 0,68
  • Ç. ALTIN

    5244,78% 0,83
  • Çarşamba 5 ° / 3.3 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 4 ° / 2.1 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Cuma 4.8 ° / 2.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu

Zonguldak

05.02.2025

  • İMSAK 06:37
  • GÜNEŞ 08:04
  • ÖĞLE 13:23
  • İKİNDİ 16:07
  • AKŞAM 18:32
  • YATSI 19:54
Zonguldak nöbetçi eczaneleri