Ahşap sıcaktır,Ana kucağı gibi ,
balasını,sarar ahşap beşiğe,
hayatı sona ererde,
dokuz tahta yine onunladır
yaşamın her anında,yanıbaşındadır,
üşür,kış geceleri,atar sobaya ısınır,
yemek için içini oyarda,
tabak olur,kaşık olur,
takar altına dört ayak masa olur,
yazmak ister,elindeki kalem olur,
kaf dağındaki ağaçlar konuşurda,
çocuklara masal olur,
ip takarsın salıncak,
ok takarsın,silah olur,
dallarından kulübe,gövdesinden gemi,
yontarsın kürek,bilersin,kargı,
sap takarsın, ferman,
kolunun altında derman..
azgın ırmaklara köprü,olur
uzakları yakın eder,
yelken takarsın,yel olur uçarsın,
saç bağına toka,yap,
sarıl beline yar olsun
iki tel tak türkülere saz olsun,
al dalı yuvarla bir kaç delik
kaval olsun kuzulara yoldaş
iki cam tak,pencere olsun
yuvalara sırdaş olsun,
hamur yuvarlasın, ekmek,
kilit tak kumbaran ,
son yolculuk araban,
üstüne çakılan ..daraban, !
yada hiç dokunma,
altına uzan, yaprakları gölgen ,
çit olsun çak yere, bölgen,
sallan sandalyede
biraz dinlen ,
uzan kerevete, uyu
ardıç kovadan suyu
kana kana iç,
sonrada,,acımadan,
kes yok et
ağaç kalmasın,
zannetmeyin
bu böyle sürer.
son ağaç gider
yaşam biter.
şeref ünal