25.06.2020 - 03:46
Efendim yeni yazımızda sizlere kavuşmanın heyecanı ile hepinize candan ve gönülden selam ederiz.
Evet, neyden korkmalıyız?
Köpekten mi korkalım? "Aman ha ısırır da parçalar bizi…"
Sihirden büyüden mi, yoksa cinden periden mi korkalım? "Aman diyim çarpılırız düğümleniriz de kimse kurtaramaz bizi..!"
Mezarlıktan hortlak çıkar, arkamızdan hayaletler kovalar, üzerimize karabasan oturur…
Ondan mikrop bulaşır, bundan bakteri ürer...
Trafiğe çıkma kaza olur,
Uçağa binme düşer,
Trene girme raydan çıkar...
Daha neler neler.
Saydıkça bitmez bu korkular,
Kurgular desen kurulur gider,
Kuşkular üredikçe ürer,
Temelsiz kaygılar yer bitirir bizi,
Kuruntular kemirir içimizi..!
Evet, ama bunların hiçbiri korkulacak bir şey olamaz.
Kimisi hayal, kimisi rüya, kimisi zan…
Gerçek olan yok mu? Var ama onlarda aslolanın gölgesi olabilirler anca…
O gölgesi olunan varlığa gelelim.
Öyle büyük olmalı ki yeryüzünde ondan daha büyük bir şey kalmasın.
Her şey aslı olmadan bir hiç. O olunca var yoksa yok!
O olmasaydı hiçbirinin adı anılmazdı,
Hatta hiçbirinin bir adı dahi olmazdı...
Yazımıza burada son verirken insanlığa küçük bir sorumuz olsun;
“Aslından korkulmayanın gölgesinden korkulur mu?”